51. İstanbul Müzik Festivali başladı: Dünyada 8, Türkiye’de 4 eser prömiyer yapacak
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen ve Borusan Holding’in sponsorluğunda düzenlenen 51. İstanbul Müzik Festivali, 17 Haziran’a kadar 18 farklı mekanda seyirciyle buluşacak.
Festival yöneticisi Efruz Çakırkaya ile festivali ve festival için dinleyeceğimiz parçaları konuştuk.
İstanbul Müzik Festivali bu yıl 51. yılını kutluyor. Yarım asrı aşkın süredir İstanbul Müzik Festivali’nin varlığı hakkında neler söylemek istersiniz?
Pek çok açıdan sürekliliğin sorun olduğu bir coğrafyada yarım asırlık bir klasik müzik festivalinin varlığının, İKSV’nin ve İstanbul Müzik Festivali’nin temellerini atan değerli Nejat F. Eczacıbaşı’nın vizyonundan kaynaklandığını düşünüyorum. Oluşturduğu ve yerleştirdiği kurum kültüründe elbette insan faktörünün yeri büyüktür. İKSV’de yarım asrı aşkın süredir görev yapan ve bugünlere gelmesinde emeği geçen tüm yönetici ve çalışanların bir iş yapış şekli, tecrübesi ve grup çalışması vardır. Bunların dışında 51 yıldır İKSV’ye ve festivalimize destek veren tüm sponsorlarımız, işbirliği yaptığımız kurumlar, kamu kurumları, yerel yönetimler, Lale Kart üyelerimiz, 21 yıldır ailemizin bir parçası olan ve tabii ki sanatsever izleyicilerimiz.
‘CUMHURİYETİN 100. YILINI KUTLAMAK İÇİN FESTİVAL İÇERİĞİ HAZIRLADIK’
Geçen yıl “İstanbul” temasıyla seyirciyle buluşan festival, bu yıl genel bir tema açıklamadı. Bunun özel bir nedeni var mı?
Bu yıl belirli bir temamız yok ama Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamak için bir festival içeriği hazırladık. 51. İstanbul Müzik Festivali programında bu muhteşem kutlamayı ve Cumhuriyetin en değerli toplumsal inkılaplarından biri olan eşitlik ilkesi ışığında Cumhuriyetin ilanıyla güçlenen Türk kadını imajını işliyoruz.
‘FESTİVAL, KADIN ODAKLIĞINA ÖNEMLİ BİR REFERANS YAPACAK’
51. Yıl İstanbul Müzik Festivali’nde dinleyicileri neler bekliyor? Festivale özel prömiyer yapacak ya da ilk kez dinleyeceğimiz eserler var mı?
Bu yılki festivalde, Anadolu’da yüzyıllardır yaşamış pek çok değerli kadın figüründen ilham alan eserler için izleyicilerimizi sipariş vermeye davet ediyoruz; Cumhuriyetimizin ilk yıllarından klasik Türk müziği ve İstanbul tango besteleri; günümüz klasik müzik dünyasının yıldız solistleri, saygın orkestraları ve disiplinler arası projeler bekliyor. 17 Haziran’a kadar sürecek olan festivalde bu yıl 18 farklı mekanda 25 konserde 60’tan fazla ismi ağırlıyoruz. Festivalde 8 eser dünya prömiyeri, 4 eser ise Türkiye prömiyeri yapacak.
Fazıl Say’ın projesi bu yıl iş emirlerimizin başında geliyor. Festivalin kadın odağına değerli bir gönderme yapacak olan ve 51. İstanbul Müzik Festivali’nin özel siparişi olan projede, Türkiye’nin Anadolu topraklarının hayat ve hikâyelerinden beslenen kadın şairlerimiz Fazıl Say, ; İç savaşlarını, acılarını, barış, barış, uyum, berbatlık, ışık, karanlık ve her şeye rağmen hiç sönmeyen umudu yansıtan şiirlerini besteledi. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Türk edebiyatında yer edinmiş kadın şairlerin yanı sıra genç şairlerin de eserlerinin yer aldığı projede Fazıl Say’ın bestelediği müziği güçlü sesiyle solist Serenad Bağcan seslendirecek; Say’a kontrbasta Volkan Hürsever ve davulda Ferit Odman eşlik edecek. Sunuculuğunu Yekta Kopan’ın üstleneceği konser, 14 Haziran akşamı saat 21.00’de Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda seyirciyle buluşacak.
Tamamı kadınlardan oluşan bir ekip tarafından oluşturulan bir diğer özel proje Hanımlar İhtiyacı Gibi Bekledi; Hollanda, İran ve Türkiye’den besteciler tarafından yazılmış üç bölümlük bir parça olarak tasarlandı. Besteci Meriç Artaç, yaylı dörtlüsü, soprano ve duduk için eserin ilk bölümünü Anadolu kültürünün en gizemli mitolojik kahramanlarından biri olan Şahmeran’dan esinlenerek yazdı. Kate Moore ve Aida Shirazi ise yaylı çalgılar dörtlüsü, soprano, kemençe ve kanun için besteledikleri diğer iki bölümden birini Bizanslı rahibe, şair, besteci ve ilahi yazarı, gazeteci yazar Suat Derviş’e verdi. e adanmış. Üç bölüm halinde birleştirilen ve üç değerli kadın karaktere üç farklı besteci tarafından ithaf edilen eserin librettosu, kadın hikâyelerine verdiği önemle tanınan gazeteci ve yazar Ece Temelkuran’ın imzasını taşıyor. Kadın hikayelerini güç ve güç perspektifinden ele alacağımız Ladies Waited for it projesinde Hollandalı soprano Katharine Dain, Nemeth Quartet, klasik kemancı Elif Canfeza Gündüz, Hollandalı duduk sanatçısı Raphaëla Danksagmüller ve kanun sanatçısı Esra Berkman solist olarak yer alacak. kalp. Festivalde ilk kez kullanacağımız mekanların başında yer alan Yerebatan Sarnıcı’ndaki dünya prömiyerinin ardından eser, Temmuz’da Wonderfeel’de ve Kasım’da İngiltere’de Huddersfield Çağdaş Müzik Festivali’nde sahnelenecek.
Festivalin bu yıl yaptırdığı bir diğer eser de Binbull Efsanesi. Türk edebiyatının en değerli isimlerinden Yaşar Kemal’in yazdığı en çarpıcı romanlardan biri olarak kabul edilen Binbull Efsanesi, usta yazara hayranlığıyla tanınan Amerikalı besteci Michael Ellison’ın önderliğinde sahnede hayat bulacak. Yüzyıllardır göçebe olarak yaşayan yörüklerin yarattığı baskıların yerleşik hayata geçmeye zorlanmasının sonuçlarını anlatan usta yazar; Binboğalar Efsanesi adlı romanı, bir toplumun var olma mücadelesini, kendi kimliğini, kültürünü ve yaşam biçimlerini koruma çabasını ve gerçek hayatta tutunma çabasını yansıttığı multidisipliner bir müzikal tiyatro uyarlamasına dönüşecek. ağrı. Michael Ellison’ın müziği; Metni ve yönetmenliğini Simon Jones, koreografisini Evrim Akyay, görsel yerleştirmesini NohLab ve şefliğini Can Okan’ın yaptığı Hezarfen Ensemble tamamlayacak. 17 Haziran’da Süreyya Operası’nda matine ve suare olmak üzere iki kez sahnelenecek.
Gençler için lanse ettiğimiz Disco Classic serisi bu sene yenilikler arasında yer alıyor. Genellikle elektronik altyapı ve ritim üzerinde klasik müzik enstrümanları ile çalınan, gençlerin bir kulüpte ayakta durarak ve dans ederek katıldığı bu yeni tür Dark Room Disco konserlerinin, klasik müziği gençlerle sevdirmemize yardımcı olacağını umuyoruz. Disco Classic adını verdiğimiz parti tadındaki konser oldukça canlı bir repertuarı seslendirecek ve Babylon’da gece geç saatlere kadar sürecek. Yeni neslin aranan isimlerinden çellist Jamal Aliyev’in bas gitarda Eda Kulakaç ve davulda Hâkim Özkasnaklı’nın “30 yaş altı dünyanın önde gelen 30 müzisyeni” arasından seçilen ilk performansının ardından İngiltere’de Classic FM tarafından duyurulan Alman topluluğu Orchester im Treppenhaus, seyirciyi klasik müzik eşliğinde dans ettirerek disko havası yaratacak. Disco Classic, klasik müzik eşliğinde iyi dans edebileceğinizi herkese gösterecek.
Yarının Güzel Yıldızları konseri, festivalin Cumhuriyetin 100. yılı anısına TSKB’nin desteğiyle yaptırdığı genç müzisyen Cem Esen’in bestelediği eserin dünya prömiyerine de sahne olacak. Fondandan takviye alacak olan genç müzisyenlerimiz sevgili Cem’in çello ve piyano için yazdığı ‘Neşeye Bir Parça Op.33’ adlı eseri seslendirecekler.
Her yıl festivalde “Yarının Kadın Yıldızları” projesine imza atıyorsunuz. Bu projenin değeri hakkında neler söylemek istersiniz?
Geleceğin kadın müzisyenlerini desteklemek amacıyla İstanbul Müzik Festivali ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası işbirliğiyle 2018 yılında hayata geçirilen Yarının Kadın Yıldızları projesi bugüne kadar 90 genç müzisyenin hayatında fark yarattı. Yetenekli genç kadın müzisyenlerin meslek sahibi olmalarını desteklemek amacıyla başlatılan proje kapsamında, TSKB sponsorluğunda ve dinleyicilerin katkılarıyla Genç Kadın Müzisyenleri Destekleme Fonu kuruluyor. Başvurular sonucunda seçici kurul tarafından belirlenen esnaflar, ihtiyaçları doğrultusunda sandıktan takviye alabiliyor. İstanbul Müzik Festivali kapsamında düzenlenen özel bir konserle fona güvenen müzisyenlerin de festival seyircisiyle buluşması sağlanıyor. 20 yaşında Polonya’da düzenlenen Henryk Wieniawski Uluslararası Keman Yarışması’nı kazanarak mesleğinde değerli bir ivme yakalayan son yılların yükselen keman sanatçısı Veriko Tchumburidze, bu yılki keman sanatçılarının sahne alacağı konserde fikir önderi olarak sahnede olacak. genç kadın yıldızlar seyirci karşısına çıkacak ve bilet gelirleri fona aktarılacak. genç müzisyenlerle olacak.
Festivalde konserler dışında başka etkinlikler de olacak mı?
Bu yıl çocuklar ve yetişkinler için düzenleyeceğimiz ücretsiz ideoloji atölyeleri ve söyleşilerle birlikte düşünmeye, tartışmaya ve birbirimizi anlamaya alan açacağız. Ülkemizin yetiştirdiği en değerli düşünürlerden akademisyen ve yazar Ioanna Kuçuradi’nin öncülüğünde ve Türk İdeoloji Kurumu işbirliğiyle gerçekleştireceğimiz söyleşilerin ilk gününde ahlak ve ahlak konularını ele alacağız. etik, ikinci gün ise insan hakları konusunu farklı yönleriyle tartışacağız. Daha iyi ve daha adil bir dünya sisteminin nasıl kurulabileceğini birlikte düşünmek için 10 ve 11 Haziran’da Salon İKSV’de gerçekleştirilecek söyleşilerde buluşacağız.
‘MEVCUT EKONOMİK DURUM BİZİ ZORLUYOR’
Konservatuar öğrencileri her yıl olduğu gibi konserleri ücretsiz olarak takip edebiliyor. Öğrenciler ise 10 TL’lik Eczacıbaşı Genç Bilet uygulamasından bu yıl da tüm İKSV etkinliklerinde yararlanabiliyor. Mevcut ekonomik durum festival sürecini etkiler mi?
Elbette mevcut ekonomik durum bizi her anlamda zorluyor. Festivale aylar kala bazı öngörülerle bütçelerimizi hazırlamak zorunda kalıyoruz ve bu da enflasyonist bir ortamda işleri çok zorlaştırıyor. Uluslararası bir festival programında sanatçı pulları, uçuş ve konaklama giderleri, gümrük giderleri döviz kurları üzerinden yapılır; Aslında tüm giderlerin maliyeti dövize endekslidir. Örneğin festivalimizin bu yılki konukları arasında yer alan Camerata Royal Concertgebouw Orchestra’nın Hollanda’daki bir konserini orkestranın kendi rezidansında aynı bilet fiyatıyla izliyorsunuz. Bu orkestranın uçakla Türkiye’ye gelişi, konaklaması, transferleri vs. Bizim tarafımızda harika ek maliyetler var. Ortadaki bu büyük farklar öncelikle festival sponsorumuz Borusan Holding’ten, etkinliklerin gösteri sponsorlarından vs. Sponsorlarımız sayesinde her konserin seyircinin satın alma gücüne göre farklı kategorilerde bilet fiyatları ile sunulmasını sağlıyoruz.
Son olarak festivali takip edecek sanatseverlere neler söylemek istersiniz?
Son yıllarda bir pandemi, ekonomik sıkıntı ve büyük bir beyin sarsıntısı yaşadık; Çok zor zamanlardan geçiyoruz. Ama şunu da biliyorum ki, festival takipçilerimiz müziğin birleştirici ve birleştirici gücüne inanıyor. Geleceğe dair hayallerimizi ve umutlarımızı yeşerteceğimiz, müzik etrafında birleşeceğimiz bir festival yaşamak için herkesi konserlerimize davet ediyorum.