Müge Anlı, Gaziantep’te cesedi bulunan 57 yaşındaki Ayşe Akdağ isimli kadının cinayetini araştırmak ve failleri bulmak için kolları sıvadı. Daha dün işlenmeye devam eden Ayşe Akdağ cinayeti davasında RTÜK’ün ‘yayın yasağı kararı’ Müge Anlı’yı beladan kurtardı!
57 yaşındaki üç çocuk annesi Ayşe Akdağ, 20 Nisan Perşembe günü Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde yalnız yaşadığı evde ölü bulundu.
Anlı’nın “bir acı daha çok taze bir aile” olarak tanımladığı Ayşe Akdağ’ın ailesi hızla programa başvurdu ve evraklar işleme konulmaya başlandı.
Evlendikten kısa bir süre sonra kumlara getirilen Ayşe Akdağ, kumlardan doğan üç çocuğunun da annesi olarak karşımıza çıkıyor.
Hanım ise Ayşe Hanım’la değil, imam nikahlı kocasının yanında kalmaya başlar. Ayşe Hanım bu nedenle yıllardır yalnız yaşamaktadır.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve Gaziantep’i de etkisi altına alan depremin ardından eşi diğer kocasını Ayşe Hanım’ın yalnız yaşadığı evine getirir ve birlikte yaşamaya başlarlar.
Aile durumu şöyle anlatıyor; Ayşe Hanım’ın evinin altında bir ahır ve ahırda birkaç keçi var. Başka karısının çocuğu bu keçiyi bir arkadaşına satmak istiyor. Kocasının evine geldiğini ve barışacağını düşünen Ayşe Hanım bunu kabul eder. Eşi, “Gel Ayşe, bu keçileri satalım, ahırı ev yapıp kiraya verelim” diyor. İşler burada başlıyor.
3 keçi ve 3 koyunu 12 bin TL’ye satan Ayşe Hanım’ın komşusu hayvanların hala ahırda olduğundan ve Ayşe Hanım’ın ses çıkarmadığından şüphelenip kızlarına haber veriyor. Aile eve geldiklerinde Ayşe Hanım’ın başına sert bir cisimle vurulmuş cansız bedeniyle karşılaşırlar.
Ev darmadağın olmuştu. Ayrıca Ayşe Hanım’ın eşi her gün eşinin öldürüldüğü eve gidip dakikalarca ayakta dururdu.
Kızı, “Annem hayvanları zorla sattı. Evdeki ışıkların hiç sönmediğini görünce komşumuz aradı. Annemin alnına geldik sırtı kan gölüydü. Abimin arkadaşının gözü ondaydı” dedi. Babam annemi ikna etti. Normalde koyunu 5 bin TL olan annem 2 bin TL’ye sattı.” dedi.
Ayşe Akdağ’ın kayınbiraderi cinayet günü tanık olduğu konuşmayı anlattı. “Yeğenimin annesi, ölümünden birkaç saat önce mezarcıyla görüşerek bir mezar satın aldı. Önce aile mezarlığı, sonra tek mezar almak istedi. Bunu bana mezarcı söyledi. Aklıma bir soru işareti geldi.” dedi.
Annesinin vefatının ardından mezar satın alan şüpheli oğul, yayına katılarak, “Depremden sonra anneme ‘4 tane mezar alacağım, eşim ve ben, babam ve sen’ dedim. ‘Ne olur ne olmaz diye depremi gördük fani dünya’ dedim. durumu anlattı.
Ayrıca aileden birinin annesini öldürmüş olabileceğini de söyledi.
Kısaca gelelim asıl konumuza… Arefe gününde yeni bir güne küçük bir özet ile başlayan ve ardından çalışmalarına devam eden Müge Anlı can sıkıcı bir sürprizle karşılaştı.
“RTÜK’ün Ayşe Akdağ cinayetine yayın yasağı getirdiği öğrenildi. ‘Neden?’ Diyenler olacaktır, muhtemelen annenizin nükleer bomba koduyla bir ilgisi vardır, ülkenin güvenlik sınırlarında sorun yaratacağı için yayın yasağı getirildi.”
“6 keçi ve koyunu olan ve kaç yıldır kumla yaşayan bir kadının öldürülmesi. Demek ki bizim bilmediğimiz bir sebebi olmalı ki yayın yasağı getirilmiş.” Kendisiyle dalga geçen Müge Anlı, sonlarına hakim olamadı.
En azından Müge Anlı’nın aile fertleri bu yasağa hayret etti… Kızı, “Bu yasağı kim getirdi?” sorusuna ‘Savcılık getirdi’ diye sert çıkıştı. “Madem savcılık bu yasağı getiriyor, o bu yasağı çözseydi biz buraya gelmezdik. O zaman bir hafta içinde cinayeti çözsünler” diyerek isyan etti.
Çaresizce Müge Anlı’dan yardım isteyen aile, ‘Masum bir kadın öldürüldü, lütfen yardım edin’ dedi.
Yine de sakin olmaya çalışan Müge Anlı, “Yani savcımız bir şeyler biliyor, elinde çok büyük bilgiler var, o yüzden böyle bir karar almış. Saygı duymak zorundayız” dedi. söz konusu.
Acılı ve kafası karışan aileye, “Umarım bir an önce çözerler ve sizleri burada ağırlarım.
Müge Anlı’nın isyanı şöyle ?
‘Öyleyse ‘Müge’yi neden ortada bıraktın’ diyorsun. Bak, bırakmıyorum. Bazen olay çözülüyor ama ben kimsenin eline kelepçe takacak durumda değilim. Bazı durumlar bana ters gelen bir şekilde çözülüyor, bu konudan da bahsetmek istemiyorum. Bazen bazı kişilerin özel hayatı o kadar çok konuşuluyor ki sabahları sizin yanınızda konuşmak istemiyorum. Kendime ait hiçbir işi yarım bırakmam. Bir uyuşturucu satıcısı asla bizi arayıp ‘Evet, bana borcu vardı, onu ben öldürdüm’ demez. Biliyorsun, burada hepsini açık açık konuşamam… Açıkçası senin için üzüldüm…’
Öldürülen Ayşe Akdağ’ın ağabeyi, “Ben buraya gelmeden önce cinayet masasında bir komiser bana ‘Savcı izin verseydi bu olayı çok önceden çözerdik’ dedi. ‘Ablanız çözmüş olabilir’ dedim. kırıldı’ dediler.” Bunu söyleyince ortalık karıştı.
Müge Anlı, “Maalesef yayın yasağı olduğu için daha fazla konuşamıyorum. Seninle tanıştığım için mutluyum. Gaziantep Cinayet Bürosu’nu seviyorum deprem onları da yıktı. Çok çalışkanlar… Kısa sürede çözeceklerine inanıyorum. İstediğiniz gibi çözülmezse yayın yasağının kaldırılması için başvuruda bulunacaksınız.
“Bu işte bir terslik var” diyen zanlı oğlu Yunus’un sesi kısıldı ve Müge Anlı, “Savcıya bu konuyu anlatmayacağım, çözüleceğine inanıyorum” dedi. Kızları, “Annemin bir arkadaşı varmış güya… Yapmayın… Annemin namusuna hakaret etmeyin” dediler. Genç kadının kocasıyla ilgili bir merakı olsa gidip evlenirdi.” söz konusu.
Zorla başka bir belgeye geçmek zorunda kalan Müge Anlı, “Tamam bunları konuşuruz. Siz buradasınız nasılsa arka planda konuşuruz. Sadece yayından konuşmamıza izin var” diyerek aileyi ikna etmeye çalıştı. .”
